10 Adımda Email Marketing

Email Marketing’e başlarken izlemeniz ve uygulamanız gereken en iyi 10 uygulama(Best Practice) ve konfigrasyon adımları aşağıdaki gibidir ;

E-posta kimlik doğrulamasını yapılandırmak, güvenilir bir gönderici domaini oluşturmanın önemli bir parçasıdır . E-posta kimlik doğrulaması, gönderici domaininizi ve IP’nizi spam(Spammer) gönderenlerin ve kimlik avcılarının(Phisher) aldatmasını veya taklit(Spoof) etmesini zorlaştırır.

Best Practicelere göre SPF, DKIM ve DMARC ayarlamak zorunludur. Gmail, Microsoft ve Yahoo gibi ISP’ler, kullanıcılarını potansiyel olarak zararlı postalardan korumak için Authentication filtrelemesinden geçirmektedir . Eğer DNSlerinizde bu kayıtlar yok ise engellenebilirsiniz . 

DNS kayıtları şu şekilde olmaktadır ;

Yüksek hacimli bir göndericiyseniz, dedicated bir IP ve domain adresi kullanmak best practicelerden birisidir .Bu şekilde, ISP’ler gönderdiğiniz kampanyalardan tam olarak ne bekleyeceğini bilecek ve saygınlığınız(Reputation) diğer göndericilerden(Shared ip) etkilenmeyecektir.

Ancak dedicated ip ve domain avantajından yararlanmak için, kampanya gönderimlerinin doğru bir şekilde planlanması önemlidir.

Bu noktada IP/Domain warmup işleminin önemi ortaya çıkmaktadır . Eğer pozitif gönderim itibarı elde etmek istiyorsanız haftalık olarak belirli ölçülerde gönderim hacmini yükseltmeniz ve en önemlisi engagement ı yüksek kitleye gönderim yapılması sağlanmalıdır.

Hacim(Volume), frekans(Frequency), şikayet(Complaint) ve listeden çıkma(Unsubscribe) oranlarında ne kadar tutarlı olursanız, o kadar hızlı bir şekilde pozitif itibara(Reputation) sahip olursunuz.

Gönderen etki alanınız gibi, bounce etki alanınız da (“ReturnPath” etki alanı olarak da bilinir) birçok ISP’de ün kazanır. Bu yüzden ReturnPath headerı eklenmeli .

Bu arada ayrı bir BOUNCE alanı yapılandırmak zorunluluk değil .Ancak altyapınızı yeniden yapılandırmanız gerekirse ileride size daha fazla esneklik verebilir.

Tracking domainleri, e-posta mesajlarınızdaki URL’ler ve imajları izlemek için kullanılan domainlerdir. Örneğin bulten.emreust.com gönderici adresiniz var ise t.bulten.emreust.com domaini tracking domaini olabilir.

Üyeleriniz bu bağlantıları tıkladığında, son URL’ye ulaşmadan önce tracking domaini üzerinden yönlendirileceklerdir. Ayrıca, kampanyanızdaki açılmaların izlenmesi için piksel-tracking metoduda kullanılır .

Üyeleriniz, HTML iletisindeki track edilen bir bağlantının üzerine fare koyarsa , tracking domainini görebilir . Tracking domaininiz doğru şekilde markalanmış ise üyeleriniz tarafından güvenle tıklanabilir .

Suppression veya Exclusione listeleri, e-posta göndermemeniz gereken adreslerin tutulduğu listelerdir.

Bu listeler, genel olarak Bounce(Geçersiz adres) e-posta adresleri, Unsubscribe(eposta almak istemediğini söyleyenler) adresler ve Complaint (sizi junk olarak tıklayanlar) adreslerden oluşur.

Tutarlı bir Exclusion listesi oluşturmazsanız itibarınız(Reputation) ve ulaştırılabilirliğiniz(Deliverability) üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır.

Bu arada, e-posta altyapınızı değiştirdiğinizde (örneğin başka bir sağlayıcıdan Related Digital’a geçtiyseniz), mevcut Exclusion listenizi yeni sisteminize atmanız gerekir. Bunu yaparak, bilinen kötü adresler elenecek ve itibarınız korunacaktır. Aksi takdirde domain ve Ip itibarınız zedelenip İnbox a gelemeyebilirsiniz .

Exclusion listeleri (yukarıya bakın),açıkça sisteminizden engellenmesi gereken adresleri içerir.

Ancak ulaştırılabilirlik(Deliverability) ayrıca üyelerinizin kampanyalarınıza olan tepkisi ile de alakalıdır(Engagement Rate).

Kampanyalarınızı açıyorlar mı? Linklerine tıklıyorlar mı? Forward ediyorlar mı? Okumadan mı siliyorlar ? gibi … ISP’ler (Hotmail,Gmail,Yahoo ..), e-postanızın istenip istenmediğini belirlemek için bu tür sinyalleri kullanarak yapay zeka ile birleştirerek size bir puan veriyor . (Safe Sender or Spammer)

Özellikle yeni bir ip veya domainden gönderirken, itibarınızı belirleyene kadar yalnızca ilk 30 ila 45 gün boyunca en aktif(highly–engaged) olan abonelere email gönderilmeli. Eğer gönderim frekansınız günlük ise , yalnızca son 30 günde en az bir kez email okumuş/açmış veya tıklamış üyelerinize gönderim segmentine almanız anlamına gelir. Haftalık frekansınız var ise, bu kitlenizi son 60 güne kadar çıkarabilirsiniz.

Tabiki buradaki Warm–Up sürecinin ötesinde sunduğunuz kampanyalarınıza yinede tepki vermeyen üyeleriniz için kaynak ayırmanıza gerek olmayabilir . Günün sonunda üyelerinizi komple listenizden çıkartabilirsiniz .

BestPractice lerden birisi de sormaktır: Alıcıya hala e-postalarınızı almakla, ilgilenip ilgilenmediklerini soran bir kampanya gönderin. Evet derlerse, 10 numara 5 yıldız :)! Ancak reddederlerse, onları Exclusion(HariçTutulacak) listenize ekleyin. Eğer yanıt alamazsanız, ve daha öncede açma geçmişi olmayan alıcılar için Exclusion listesine eklenmesi için çalışma yapabilirsiniz.

Çoğu marketing ekibi, oluşturdukları kampanyanın içeriğinin doğru gözüküp gözükmediğini kontrol amacı ile test emaili oluşturur .

Ancak üyelerinize bir kampanya göndermeden önce, ulaştırılabilirliği etkileyebilecek bazı teknik faktörleri de kontrol etmek için test kampanyası gönderilmelidir . Bu tarz teknik detayları mutlaka marketing ekibinin belli eğitimlerle öğrenmesi gerekir .

Sizin için basit bir kalite kontrol listesi hazırladım:

1 – Gönderici adresiniz üzerinde Authentication kontrolü

 https://emailstuff.org/authentication adresinden sırasıyla Spf,Dkim,Dmarc kontrollerini yapabilirsiniz .

2 – İçerik Kontrolü

Spam içerikli kelimeler, HTML hataları ve diğer kalite sorunları için email içeriğini inceleyin. Yanlışlıkla eklenmiş bir kelime kampanyanızın ISP filtrelerinde takılmasına neden olabilir . Mutlaka bir içerik kontrolü sağlayıcı bir uygulama kullanın . Aşağıdaki Spamassassin tarafından verilen bir skor gözüküyor.

3 – Email Header Kontrolü

İlk iki kontrol sonrası bir sorun gözükmemesine rağmen içeriğiniz junk klasörüne geldi ise email header i kontrol edilerek ISP ne gibi filtreler uygulamış görebilirsiniz . Aşağıdaki örnekte DKIM kaydının yanlış olduğu görülüyor . İlk önce bu kaydın düzeltilmesi gerek .

Email Header bilgisini nasıl alacağınızı MXToolBox sayfasından öğrenebilirsiniz . https://mxtoolbox.com/public/content/emailheaders/

Ulaştırılabilirlik(Deliverability) kontrolleri kampanyayı göndermekle bitmiyor . 

Kampanyanızın inboxa gidip gitmeyeceğini belirlemek için Acceptance Rate (Kabul oranı), Opens(Açılma), Clicks(Tıklama) ve Complaints (Spam şikayetleri) gibi önemli ölçümleri izlediğinizden emin olun.

Aklınızda olsun ulaştırılabilir açısından yaşadığınız sorunların ilk 30 ila 45 gün boyunca normal olduğunu unutmayın. Ancak engagementı yüksek olan üyelerinize gönderim yaparsanız, birkaç gönderim sonra bu sorunları aşacaksınız.

Elbette, hepimiz %100 inbox oranı yakalamak ve her kampanyanın açılmasını istiyoruz. Ancak, en mükemmel gönderici bile bu sonuçları elde edemez.

Warren Buffet‘in şu güzel sözünü unutmayın “İtibar kazanmak 20 yıl , bunu yerle bir etmek ise 5 dakikanızı alır. Bunu göz önüne alırsanız, işlere daha farklı yaklaşırsınız.”

Eğer yukarıdaki Best Practiceleri takip ettiyseniz Email Ulaştırılabilirliği için zaten yolundasınız demektir.

Ancak yüksek şikayet oranları, bloklanmalar veya spam klasörüne düşmeye devam ederseniz, gönderim kitlenizi daha aktif üyeler gelene kadar daraltıp gönderime devam edin.

Her türlü sorun için iletişime geçebilirsiniz .